Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Belirtiler ve Tedavi

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Belirtiler ve Tedavi

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda Belirtiler ve Tedavi

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bireylerin yaşam kalitesini etkileyen karmaşık bir zihinsel sağlık durumudur. Bu yazıda, DEHB’nin belirtileri, tanı süreçleri, tedavi yöntemleri ve ailelerin bu süreçteki rolleri gibi önemli konular ele alınmaktadır. Dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik gibi belirtiler, özellikle çocukluk döneminde gözlemlenirken, yetişkinliğe kadar etkilerini sürdürebilir. Etkili yönetim ve destekleyici stratejiler ile bireylerin yaşam kaliteleri artırılabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB),

  • bireylerin dikkatini sürdürme,
  • aşırı hareketlilik ve
  • dürtüsellik

gibi üç ana belirti grubu ile karakterize edilen bir zihinsel sağlık durumudur. Bu bozukluk, çocukluk döneminde ortaya çıkmakla birlikte, etkileri bireyler yetişkin olduğunda da devam edebilir. DEHB, eğitim, iş ve kişisel ilişkiler gibi günlük yaşamın birçok alanında zorluklar ortaya çıkartabilir.

DEHB’nin başlıca belirtilerinden biri, dikkatin dağılmasıdır. Bu durum, bireyin sürekli olarak ilgisini dağıtan uyaranlara duyarlılığı ile sonuçlanır. Özellikle dikkat gerektiren görevlerde, süreklilik sağlamakta zorluk çekmek, öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, hiperaktivite belirtileri, kişinin aşırı hareket etme gereksinimi duyduğu durumlar olarak kendini gösterir. Bu hareketlilik, sıklıkla toplum içinde uygun davranış kurallarına aykırı olarak değerlendirilir.

Dürtüsellik ise, anlık düşünmeden hareket etme durumudur. Dürtüsel bireyler çoğunlukla düşünmeden riskli davranışlar sergileyebilirler, bu da çeşitli sosyo-duygusal sorunlara yol açabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri, okul çağındaki çocuklarda genellikle daha belirgin hale gelir; dolayısıyla ebeveynler ve öğretmenler tarafından gözlemlenmesi kolaylaşır.

Ancak bu durum, yetişkinlerde de önemli etkiler ortaya çıkartabilir. Yetişkinlerde, dikkatsizlik, organizasyon eksikliği ve zaman yönetimi sorunları gibi durumlar DEHB’nin varlığının göstergesi olabilir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, bireylerin yaşam kalitesini dolaylı olarak etkileyen karmaşık bir bozukluktur.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Belirtileri

  • Dikkat dağınıklığı
  • Görevleri tamamlama zorluğu
  • Unutkanlık
  • Hiperaktivite (yerinde duramama)
  • Aşırı konuşkanlık
  • Dikkatini sürdürmede zorluk
  • İkincil detaylara dikkat etmeme
  • Kolayca sıkılma
  • Duygusal dalgalanmalar
  • Sosyal ilişki sorunları
  • İmplusif davranışlar (düşünmeden hareket etme)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bireylerin günlük yaşamlarını etkileyen çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler genel olarak dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olarak üç ana kategoride incelenebilir. Her bir kategori, kişilerin sosyal ilişkileri, akademik başarıları ve genel yaşam kaliteleri üzerinde önemli etkilere yol açabilir.

Dikkat eksikliği, bireylerin

  • görevlerini tamamlama,
  • detaylara dikkat etme ve
  • dikkatlerini belirli bir işe odaklama konusunda zorluk

çekmelerini ifade eder. Bu durum, okula veya iş yerinde sık sık hata yapma, görevleri tamamlamada gecikme veya uygun şekilde plan yapmama gibi durumlarla kendini gösterebilir. Bu bireyler, çevrelerinde olup bitenlere karşı duyarsız kalabilirler.

Hiperaktivite belirtisi, bireyin

  • yerinde duramaması,
  • aşırı hareketlilik veya
  • sürekli bir şeylerle meşgul olma isteği

ile karakterizedir. Bu durum, sosyal ortamlarda uygun davranış sergilemenin zorlaşmasına neden olabilir. Hiperaktif bireyler genellikle hareketli, huzursuz ve sabırsız oldukları için, grup içinde uyum sağlamakta güçlük çekebilirler.

Dürtüsellik, DEHB’li bireylerin düşünmeden hareket etmesine veya ani kararlar almasına neden olan bir durumdur. Dürtüsel davranışlar, hem sosyal ilişkilerde sorun yaratır hem de istenmeyen sonuçlarla karşılaşma olasılığını arttırır. Örneğin, bir kişi beklemeden konuşma yapabilir veya başka kişilerin sözünü kesebilir.

Bu belirtilerin her biri, DEHB’li bireylerin yaşamlarının farklı alanlarını olumsuz yönde etkileyerek, hem kendileri hem de çevrelerindeki insanlar için zorluklar yaratabilir. Belirtilerin anlaşılması, bu durumu yönetmenin ve uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesinin önemli bir parçasıdır.

Dikkat Eksikliği Olan Çocuğun Özellikleri

Dikkat Eksikliği Teşhisi Nasıl Konur?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çok çeşitli belirtiler ile ortaya çıkabilen bir durumdur. Bu nedenle, etkili bir teşhis süreci, doğru bir değerlendirme gerektirir. Teşhis genellikle pediatristler, psikologlar veya psikiatristler gibi uzman hekimler tarafından yapılır. İlk adım, bireyin davranışlarının ve dikkat kapasitesinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesidir.

Teşhis süreci, aile görüşmeleri ile başlar. Aile bireylerinin, çocuğun günlük yaşamı içindeki davranışları, öğrenme yetenekleri ve sosyal ilişkileri hakkında bilgi vermesi oldukça önemlidir. Uzmanlar genellikle birçok farklı ölçek ve anket kullanarak, çocuğun dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerini değerlendirmektedir. Bunun yanı sıra, öğretmenlerden gelen geri bildirimler de sürece dahil edilir; zira öğretmenler, çocukların sınıf içindeki davranışlarını ve dikkat düzeylerini gözlemleme fırsatına sahiptir.

Ayrıca, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tanısını koymak için DSM-5 kriterleri referans alınır. Bu kriterler, belirli bir süre zarfında dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin belirli bir sayıda bulunmasını gerektirir. Yalnızca belirtilerin varlığı değil, aynı zamanda bu belirtilerin günlük yaşamı ne kadar etkilediği de dikkate alınır. Çocukta bu rahatsızlığın bulunup bulunmadığını belirlemek için ayrıca dikkat testleri ve nöropsikolojik değerlendirmeler de yapılabilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu teşhisi karmaşık bir süreçtir ve birden fazla uzmandan oluşan bir ekip çalışmasını gerektirir. Ailelerin dikkat etmesi gereken belirtiler arasında dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, dürtüsellik gibi unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurların erken bir aşamada gözlemlenmesi, tedavi sürecinin başlamasını kolaylaştıracaktır.

DSM-5 kriterleri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) için DSM-5 kriterleri,

A. Dikkat Eksikliği Belirtileri

En az altı (6) ay süreyle aşağıdaki belirtilerden en az altısı mevcut olmalıdır:

  1. Dikkatini sürdürmede zorluk
  2. Görev ve etkinliklerde dikkat dağınıklığı
  3. Görevleri tamamlamada veya organizasyonda zorluk
  4. Yüksek sesle yapılan açıklamalara dikkat etmeme
  5. Unutkanlık (günlük aktivitelerde)
  6. Detaylara dikkat etmeme veya hatalar yapma

B. Hiperaktivite ve İmpulsivite Belirtileri

En az altı (6) ay süreyle aşağıdaki belirtilerden en az altısı mevcut olmalıdır:

  1. Yerinde duramama veya oturduğu yerde kıpırdanma
  2. Uygun olmayan durumlarda aşırı hareket etme
  3. Konuşma konusunda aşırıya kaçma
  4. Sırasını beklemede zorluk
  5. Başkalarının sözünü kesme veya müdahale etme

C. Belirtilerin Başlama Zamanı

  • Belirtiler, genellikle 12 yaşından önce başlamalıdır.

D. Belirtilerin Ortamda Görülmesi

  • Belirtiler, en az iki farklı ortamda (örneğin, ev, okul, iş) mevcut olmalıdır.

E. İşlevsellik Üzerindeki Etki

  • Belirtiler, sosyal, akademik veya diğer önemli işlev alanlarında belirgin bir bozulmaya neden olmalıdır.

F. Başka Bir Durumla Açıklanmamalı

  • Belirtiler, başka bir mental bozukluğa (örneğin, kaygı bozukluğu, depresyon) atfedilmemelidir.

Bu kriterler, DEHB’nin tanısal değerlendirilmesi için kullanılır ve bir uzmanın yönlendirmesi ile uygulanmalıdır.

Evde Dikkat Eksikliği Testi

Dikkat Eksikliği İçin Tedavi Seçenekleri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) için pek çok tedavi seçeneği mevcuttur. Bu yöntemler, durumu yönetmek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak amacıyla kullanılır. İlaç tedavisi, genellikle DEHB’nin tedavisinde en yaygın yaklaşım olmuştur. Stimülan ilaçlar, dikkat ve odaklanmayı artırarak bireylerin günlük yaşamlarındaki zorlukları azaltmalarına yardımcı olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabileceği için doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Davranışsal terapiler, bu rahatsızlığa sahip bireyler için bir diğer önemli tedavi yöntemidir. Bu terapiler, bireylerin davranışlarını anlamalarını, yönetmelerini ve değiştirmelerini amaçlar. Çocuklar için yapılandırılmış ortamlar oluşturmak, teşvik edici ödüller ve disiplin yöntemleri kullanmak, dikkat eksikliği ile baş etme süreçlerinde oldukça etkili olabilir. Bunun yanında, aile üyeleri de bu süreçte yer alarak destekleyici bir rol oynayabilirler.

Alternatif tedavi yaklaşımları da dikkate değerdir. Bazı bireyler, beslenme düzenlerini değiştirerek veya akupunktur gibi tamamlayıcı terapi yöntemlerini deneyerek dikkat eksikliği semptomlarını hafifletmeyi amaçlamaktadırlar. Omega-3 yağ asitleri gibi besin maddelerinin alınması ile dikkate olumlu etkiler sağlanabileceği düşünülmektedir. Ancak, bu tür yöntemlerin uygulamadan önce bir uzmanla görüşülmesi önemlidir.

DEHB için tedavi seçenekleri çeşitlilik göstermektedir. Hem ilaç tedavisi hem de terapi yöntemleri, bireyler için farklı yararlar sunabilmektedir. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi için uzman fikirleri almak hayati öneme sahiptir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda İlaç Kullanımı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tedavisinde ilaç kullanımı önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilaçlar genellikle merkezi sinir sistemini etkileyen uyarıcı ve non-uyarıcı sınıflara ayrılmaktadır. Uyarıcı ilaçlar, beyindeki dopamin ve norepinefrin seviyelerini artırarak dikkat ve odaklanmayı geliştirmeye yardımcı olur.

Bu ilaçların etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterse de, çoğu bireyde dikkat, odaklanma ve hiperaktivitete dair belirtilerde belirgin bir iyileşme sağladığı gözlemlenmektedir. Ancak, tüm ilaçlarda olduğu gibi, dikkat eksikliği olan bireylerde kullanıldığında yan etkiler de ortaya çıkabilmektedir. En yaygın yan etkiler arasında

  • uykusuzluk,
  • iştah kaybı,
  • baş ağrısı ve
  • mide bulantısı

yer almaktadır. Bu yan etkiler, tedavi sürecinin sabır gerektirdiğini ve doktor gözetiminde dikkatli bir izleme yapmanın önemini vurgulamaktadır.

Ayrıca, ilaçların her bireyde aynı etkiyi göstermesi beklenmemektedir. Bu nedenle, DEHB tanısı almış kişilerin tedavi süreçlerinde ilaçların yanı sıra psikoterapi, davranışsal eğitim ve aile danışmanlığı gibi ek stratejiler de uygulanmalıdır. Bu multidisipliner yaklaşım, bireylerin günlük yaşam kalitelerini artırarak tedavi sürecinin başarısını desteklemektedir. Dolayısıyla, ilaç kullanımı dikkate alındığında, kapsamlı bir değerlendirme yapmak ve kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak kritik öneme sahiptir.

Sağlıklı Uyku ve Hafızayı Koruma

Dikkat Eksikliği Olan Bireylerde Hafıza Güçlendirme Yöntemleri

Dikkat eksikliği yaşayan bireyler, hafızalarını güçlendirmek için çeşitli yöntemlerden faydalanabilirler. Zihinsel egzersizler, bu stratejilerin başında gelir. Bulmaca çözmek, sudoku oynamak veya yeni bir dil öğrenmek, zihinsel aktiviteyi artırarak hafızanın güçlenmesine katkı sağlar. Aynı zamanda, müzik dinlemek veya enstrüman çalmak gibi sanatsal aktiviteler, beyin fonksiyonlarını destekler.

Görsel hafıza teknikleri, dikkat eksikliği olan bireyler için oldukça etkili bir yöntemdir. Bilgiyi daha iyi hatırlamak amacıyla, görsel imgeler kullanmak faydalı olabilir. Örneğin, önemli bir olayı hatırlamak için akılda tutma teknikleri olarak zihin haritaları oluşturulabilir. Ayrıca, renkli not kağıtları veya şemalar ile bilgiler görsel hale getirildiğinde, bunların hatırlanması kolaylaşır. Bu gibi yöntemler, bireylerin bilgileri daha kalıcı bir şekilde hafızalarına kazandırmalarına yardımcı olur.

Dikkat eksikliği yaşayan bireyler, günlük rutinlerine düzenli aktiviteler ekleyerek de hafızalarını geliştirebilirler. Örneğin, günün belirli saatlerinde aynı aktiviteleri gerçekleştirmek, beynin alışkanlık geliştirmesine olanak tanır. Listeler hazırlamak, günlük tutmak veya hatırlatıcılar kullanmak, unutkanlık sorununu azaltarak hafızanın güçlenmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda, stres seviyesini düşürmek ve uygun uyku düzenini sağlamak da bilişsel fonksiyonların iyileşmesine yardımcıdır.

Bunlar gibi çeşitli stratejiler, dikkat eksikliği yaşanan durumlarda bireylerin hafızalarını güçlendirmek için etkili yöntemlerdir. Bu yöntemlerin düzenli bir şekilde uygulanması, hafızanın geliştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Dikkat Eksikliğini Yönetmede Ailelerin Rolü

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yaşayan bireylerin aileleri, bu durumun yönetiminde kritik bir role sahiptir. Aileler, dikkat eksikliği belirtileri gösteren bireylerin desteklenmesi ve onların gelişim süreçlerinin olumlu yönde ilerlemesi açısından önemli bir etkiye sahiptir. İlk olarak, ailelerin, dikkat eksikliği konusunda bilgi sahibi olmaları büyük önem taşır. DEHB ile ilgili temel bilgiler edinmek, aile üyelerinin bireylerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur.

Aile içindeki iletişim, dikkat eksikliği olan bireyler için hayati bir unsurdur. Açık ve dürüst bir iletişim kurmak, bireyin düşüncelerini, hislerini ve deneyimlerini ifade etmesine olanak tanır. Bu süreçte ailelerin, eleştiride bulunmaktan kaçınmaları ve anlayışlı bir yaklaşım benimsemeleri, bireyin kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda, ailelerin bu durumu bir utanç kaynağı olarak görmemeleri, bireyin kendine güvenini artırmak açısından oldukça önemlidir.

Aile içindeki dinamiklerin optimize edilmesi, dikkat eksikliği ile başa çıkmada önemli bir stratejidir. Örneğin, rutin oluşturmak, bireylere daha fazla yapılandırılmış bir yaşam sunarken, aynı zamanda dikkatlerini artırma konusunda da yardımcı olabilir. Aile üyeleri, günlük görevleri ve sorumlulukları paylaşarak, bireyin düzenli bir yaşam tarzı geliştirmesine destek olmalıdır. Bireyin başaracağı küçük hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaştığında ödüllendirmek, motivasyonu artıracak ve dikkat sürelerini uzatacaktır.

Dikkat eksikliği olan bireylerin aileleri, onların yaşam kalitelerini artırmada ve bu süreçte daha başarılı olmalarında önemli bir paya sahiptir. Aile içindeki destekleyici ve anlayışlı bir ortam, bireyin dikkat eksikliği ile başa çıkma kapasitesini güçlendirecektir.

Okul ve Çalışma Ortamında Dikkat Eksikliğini Yönetmek

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), özellikle okul ve çalışma ortamında önemli zorluklar yaratabilmektedir. Hem öğretmenler hem de işverenler, dikkat eksikliği olan bireylerin performanslarını artırmak ve desteklemek için çeşitli stratejiler geliştirebilir. Bu durum, bireylerin potansiyellerini etkili bir şekilde ortaya koymalarına olanak tanır.

Öğretmenler, sınıf içinde dikkat eksikliği yaşayan öğrencilere yönelik uygun stratejiler uygulayarak onların öğrenme süreçlerini iyileştirebilir. Örneğin, öğretmenler açık ve kısa talimatlar vererek öğrencilerin dikkatlerini daha iyi toplamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, görevlerin bölünmesi ve belirli zaman dilimlerinde mola verilmesi, öğrencilerin dikkat sürelerini artırmalarına yardımcı olabilir. Aktif öğrenme yöntemleri, öğrencilerin derse katılımını teşvik etmek için etkili bir araçtır; grup çalışmaları ve etkileşimli etkinlikler bu açıdan faydalıdır.

İşyerlerinde ise, işverenlerin dikkat eksikliği olan çalışanlar için daha esnek bir çalışma ortamı sağlaması önemlidir. Rahat bir çalışma alanı, çalışanların dikkatlerini toplamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, görevlerin net bir şekilde tanımlanması ve beklenen sonuçların açıkça belirtilmesi, çalışanların odaklanmasına katkıda bulunur. Eğitim programları da bu süreçte önemli bir rol oynar; çalışanların hem kendi dikkat eksikliklerini yönetmelerine yönelik hem de iş arkadaşlarına nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgilendirilmeleri teşvik edilmelidir.

Bireylerin kendi dikkat yönetim stratejilerini benimsemeleri de önemlidir. Zaman yönetimi becerileri, düzenli molalar ve gün içindeki dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınma gibi yöntemler, hem okulda hem de iş yerinde başarının artırılmasına katkı sağlayabilir.

Çocuklarda ve Yetişkinlerde Hiperaktivite Belirtileri

Gelecek Perspektifleri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bireylerin yaşam kalitelerini etkileyen karmaşık bir durumdur.

  • Öğrenme zorlukları,
  • ilişki problemleri ve
  • duygusal istikrarsızlık

gibi geniş kapsamlı belirtiler, DEHB’li bireylerin günlük yaşamlarını zorlaştırmaktadır. Ancak, günümüzde tedavi yaklaşımları hem ilaç hem de terapötik müdahaleler açısından önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Psiko-eğitim, bilişsel davranış terapisi ve aile desteği gibi yöntemler, bireylerin durumlarına uygun hale getirilerek etkili bir tedavi süreci sunmaktadır.

Gelecekte, DEHB konusunda yapılan araştırmaların bir odak noktası olarak nörobiyolojik uygulamaların yanı sıra bireysel farklılıkları da göz önünde bulunduran kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri öne çıkabilir. Genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi, gelişimsel süreçlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayarak, tedavi yöntemlerinin etkilerini artırabilir. Özellikle, nörofeedback ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi yeni teknolojik yaklaşımlar, DEHB’nin yönetiminde önemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir.

Ayrıca, toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte DEHB’li bireylere yönelik destek sistemlerinin genişlemesi, bu durumun yönetilmesine olumlu bir katkı sağlayabilir. Ebeveynler, öğretmenler ve sağlık profesyonellerinin iş birliği, çocuk ve gençlerin gelişiminde kritik bir rol üslenirken, bu durumun tedavi edilmesinde de etkilidir. Eğitim kurumlarında uygulanacak duyarlı ve etkili yaklaşımlar, DEHB’nin belirtilerinin yönetilmesine katkıda bulunabilir.

DEHB üzerine olan araştırmaların devam etmesi ve yenilikçi tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, bireylerin yaşam kalitelerini iyileştirecek önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu konuda atılacak adımlar, gelecekte daha sağlıklı bireylerin yetişmesine katkı sağlayacaktır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğuna Etkili ve Doğal Çözüm Focus Cell Max

Hemen İnceleyin Focus Cell Max

Bilgi ve Sipariş için +90 505 938 30 55

Neden Focus Cell Max

Dikkat eksikliği hiperaktif bozukluğu (DEHAB)

Anksiyete kontrolü

Konsantrasyon ve odaklanma sorunları

Erkek ve kadında cinsel soğukluğun önlenmesi, gençlik ve zindelik için kullanımı

Dikkat dağınıklığının giderilmesi

Pandemi sonrası gelişen beyin sisi, kafa karışıklığı, hafıza problemleri, konsantrasyon bozukluğu, öğrenmede gecikme ve çoklu iş yapma konusunda zorluk gibi belirtilerin önlenmesi

Hafıza zayıflığının giderilmesi

Dalgınlık, düşünce ve konsantrasyon güçlüklerinin önlenmesi

Bitkinlik, yorgunluk, uykusuzluk ve huzursuzluk hallerini düzenlemede etkilidir.

Modern şehir hayatının her yaştaki insana verdiği stres ve sinir gerilimlerine dayanıklılığı artırma

Yaşlanmayla oluşan beyin hücrelerinin yitimini en aza indirme ve buna bağlı olarak hatırlama ve öğrenme yeteneğini artırma, ruhsal ve psikolojik çöküntüleri giderme

Modern şehir hayatının her yaştaki insana verdiği stres ve sinir gerilimlerine dayanıklılığı artırma

Yaşlanmayla oluşan beyin hücrelerinin yitimini en aza indirme ve buna bağlı olarak hatırlama ve öğrenme yeteneğini artırma, ruhsal ve psikolojik çöküntüleri giderme

Özellikle yaşlı kişilerde sık rastlanan ruhsal ve psikolojik çöküntüleri giderme

Dikkat Eksikliğine Doğal Çözüm Sayfa içeriği bilgi amaçlıdır, tanı, teşhis ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yanıtla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir